Makam-ı İbrahim, Hz. İbrahim (عليه السلام) Kabe’yi inşa ederken üzerine bastığı taşa verilen bir isimdir. Ve Kur’an’da zikri geçen mübarek bir yerdir. Hz. İbrahim’e, oğlu İsmail (عليه السلام) Kabe binasının inşası için taşları uzatırken ve İbrahim As. onları yerleştirmeye devam ederken, bina yükseldikçe İbrahim As’ın üzerinde durduğu taşta yükselmeye devam ediyordu. Hikmet-i İlahi, onun ayak izleri soyundan gelen mü’minlere bir delil olarak taş üzerinde bırakmıştır.
Makamı İbrahim ile İlgili Ayet Ve Hadisleri Verelim
“Orada apaçık deliller, Makam-ı İbrahim vardır. Oraya giren emniyette olur. Gitmeye gücü yetenin o evi (Beytullah’ı) ziyaret etmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse bilmelidir ki, Allah hiçbir şeye muhtaç değildir.”
(2/97)
“O zaman biz o evi insanların gidip gelip ziyaret edecekleri bir makam ve bir güvenlik yeri yaptık. Siz de Makam-ı İbrâhim’den kendinize namaz kılacak bir yer edinin. İbrâhim ve İsmâil’e de, ‘Tavaf edecekler için, kendini ibadete verecekler, rükû ve secde edecekler için evimi temiz tutun’ diye talimat verdik.”
(2/125)
İbrahim (a.s), Kabe’yi inşa ederken yalınayak taşın (makamın) üzerinde dururdu. Uzun süre ayakta kalması zamanla taşın üzerinde bazı aşınmalara neden olarak ve korunarak bugüne geldiği düşünülmektedir.
Makam-ı İbrahim Nerededir?
Makamı İbrahim, bugün Kabe’nin 15 metre uzağındadır. Bugün ki tavaf alanı (mataf) içerisindedir.
İbrahim AS Hacca Davet Ediyor
“İbrahim, Kabe’nin inşaatını tamamlayınca Allah (ﷻ) ona şu emri verdi:
‘ İnsanlara hac ibadetini duyur; gerek yaya olarak gerekse yorgun argın develer üzerinde uzak yollardan gelerek sana ulaşsınlar.’ “
(22/27)
Makam-ı İbrahim aynı zamanda, İbrahim AS’ın davet makamıdır. Makam-ı İbrahim bir bakıma, Beytullah’ın civarı olarak telakki edilir.
İbn Kesir tefsirinde bu ayetin şu anlama geldiğini söylüyor: ‘İnsanlara Hac’ı ilan et ve onları sana inşa etmeni emrettiğimiz bu Beyti haccetmeye çağır.’ “Ya Rabbi, benim sesim onlara ulaşmadığı halde bunu insanlara nasıl duyurabilirim?” dediği rivayet edilmiştir. “Çağırın, biz ulaştırırız” dedi. Bunun üzerine o, makamında -ya da bazı rivayetlere göre Safa’da veya Ebu Kubeys Dağı’nda- durdu ve şöyle dedi: “Ey insanlar, Rabbiniz bir ev edindi, o halde hac için ona gelin.”
Ve söylendi ki, onun sesi dünyanın her yerine ulaşsın diye dağlar alçaldı ve hâlâ rahimlerde veya insan rahminde olanlar da duydu ve onu duyan her şey, şehirler, göçebe kampları ve ağaçlar ve herkes. Allah’ın kıyamet gününe kadar hac yapmasını emrettiği kimse, “Lebbeyk Allahumme lebbeyk (İşte buradayım, Allah’ım, işte buradayım)” diyerek cevap verdi. Bu, İbn Abbas, Mücahid, İkrime, Saeed ibn Cübeyr ve diğerlerinden (رضي الله عنهم) rivayet edilenlerin özetidir.
Hz. Ömer’in Kalbinden Geçenler
Ömer (رضي الله عنه), Allah’tan üç dileğinin yerine geldiğini bildiriyor. Bunlardan biri de Peygamber Efendimiz (sav)’e, Makam-ı İbrahim’nın namaz kılınacak bir yer yapılmasını teklif etmesiydi. Allah (ﷻ) Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi’nde şu ayeti indirmiştir:
“İbrahim’in makamını namaz yeri edin.”
(2/125)
Makam İbrahim’in arkasında dua eden hacılar
Makamı İbrahim (a.s.) bir zamanlar Kabe’ye bağlıydı. Ömer (رضي الله عنه), umre veya hacca gelenlerin tavaf esnasında işleri kolaylaşsın diye bu taşı Kabe’den, şuan bulunan konumuna taşıdığı bilinmektedir. Ömer’in (رضي الله عنه) bu eylemi konusunda sahabe arasında görüş birliği vardı, çünkü buranın bir ibadet yeri olarak yapılmasını öneren oydu.
İbrahim (a.s)’ın Ayak İzleri
Kureyşliler Kabe’yi yeniden inşa ederken ve Abdullah bin Zübeyr (رضي الله عنه) yeniden inşa ederken orada bulunan Sahabi Juhm bin Huzeyfe (رضي الله عنه), Peygamber Efendimiz’in (ﷺ) mübarek ayak izlerininn, Makamı İbrahim’deki ayak izleriyle yakından örtüştüğünü söylüyor. Peygamber (s.a.v.) ayrıca şöyle buyurmuştur:
“İbrahim’in (a.s) bütün çocukları arasında ona en çok benzeyen benim.“
Buhari
Cahiliye devrinde Araplar taşlara tapmışlarsa da, Araplar onlara saygı gösterse de, hiç kimse Hacer-i Esved’e ve Makamı İbrahim’e tapmamıştır. Öyle görünüyor ki, Makam-ı İbrahim’i şirkten ve her türlü benzer işlerden koruyan Allah-u Teala idi. Kim bilir belki öyle olsaydı, bu mübarek taşlarda putlarla beraber yok edileceklerdi…
Makam-ı İbrahim’in önemini anlarken bilmemiz gereken birşey var. Bunların dokunmak veya öpmek için değil, namaz kılmak için bir yer olmasıdır, ki verdiğimiz ayetler de buna emreder. Tavaf yapanların çok olduğu durumlarda namaz kılmak, başında vakit geçirmekten daha iyidir.
Makam-ı İbrahim bugün
Şu anda Makam-ı İbrahim, güçlü bir şekilde tahkim edilmiş camdan oluşan altın kafesli bir yapı içinde muhafaza edilmektedir. Gerçek ayak izleri artık örtülmüştür; ayaklar için iki derin iz bulunan gümüş alaşımlı bir kasa artık görünür durumdadır. Kayanın üzerindeki orijinal ayak izleri artık görülememektedir.
Osmanlı döneminde Makam İbrahim, Mataf’ta küçük bir yapı içinde bulunuyordu. Bu, ibadet edenlerin akışını kolaylaştırmak için 1960’larda kaldırıldı. Bugün makam-ı İbrahim etrafında namaz kılmak dışında beklemek, bakmak polisler tarafından engellenmektedir.
2023 yılı Aralık ayında sizin için çektiğimiz Makam-ı İbrahim’in fotoğrafı.
Ayetler
Al-i İmran (2/97)
Bakara (3/125)
Hacer-ül Esved hakkında ki blog yazımız için tıklayın.
Mekke’de gezilecek diğer yerleri görmek için tıklayın.